Karma, insanların yaşamlarının geçmişteki eylemlerine ve yaşamlarına bağlı olduğunu belirten bir ilkedir. Karma, Hint dinlerinin temel bir kavramıdır. Karma'nın gizemlerini keşfetmek için bu yolculuğa çıkmaya hazır olun. 👉 İşte Karma felsefesinin, bilmeniz gereken 12 ilkesi.
Bazı işaretler tam karşınızda duruyor... Ve bundan çok fazlasına da sahipsiniz! Falcılarımızla geleceğinizi yorumlamayı öğrenin
Geçmiş eylemlerimizin yansıması olarak karma
Karma kavramı, esasen Hinduizm ve Budizm'de aynı anlama sahiptir. Karma aslında, önceki yaşamlarımızdaki eylemlerimizin kalıntısıdır. İnsan ruhu, sürekli bir yeniden doğuş veya göç (samsâra) döngüsüne bağlıdır.
Bu yeniden doğuşların şekli ve koşulları, karma yasasına göre, geçmişte gerçekleştirilen eylemlerin etik kalitesine bağlıdır. Her eylem, sonuçlarının yeniden doğuşlarda ve gelecekteki yaşamlarımızda yankılanmasına neden olur.
Bu teoriye göre, insan yaptığı şey olur: önceki yaşamın iyi eylemleri, gelecek yaşamın yaşam koşullarını iyileştirirken, kötü eylemler ise onları kötüleştirir.
Kısacası, her birey gelecek yaşamındaki kaderini tayin eder. Bunun yanı sıra, birbirini takip eden bu yaşamlarında, âtman (bireysel ruh) varlığın tamamen değişmesine rağmen her bireyin özünü korur ve böylece ruhların göçü sırasında Benliğin sürekliliğini temsil eder.
Samsâra ve karma doktrini, aynı zamanda Hint toplumunun kastlara ayrılmasını da açıklar, çünkü karma yasası kişinin hangi kasta ait olduğunu belirler. İki yaşam arasında, insan göklerde bir tanrı olarak veya cehennemlerde bir şeytan olarak kalabilir ve Dünya'ya döndüğünde ya bir kastın içinde ya da insan olmayan bir formda doğar.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir 👉 Evreni yöneten 14 yasa hangileri? - İkiz alevinizi bulduğunuzun 6 işareti - Hangi ruh ailesindensiniz?
Budizm'de Karma
Budizm, genellikle kendisine atfedilen kaderci anlayılşa sahip değildir. Aksine kaderimizin eylemlerimize bağlı olduğunu söyler. Bu nedenle, karma "boşaltılmalı" ve yeniden doğuş döngüsünden kurtulmalıdır. Bunu başarmak için belirli ilkeler izlenmelidir:
- Hiçbir arzu duymamak,
- Hiçbir nefret duymamak,
- Tek bir Benliğin var olduğu yanılsamasından vazgeçmek.
Karma inancı, onun bilgisine sahip olunduğu anlamına gelmez. Karma üretimi sadece eylemin kendisiyle değil, aynı zamanda eylemde bulunma niyeti ve eylemin bir nesnesinin varlığı (sonuçları) ile de bağlantılıdır. Samsara'dan çıkmak ve Budistlerin arzulamadan aradığı "doğuşsuz, oluşsuz, yaratılışsız, koşulsuz" bir durum olan Nirvana'ya veya "uyanışa" ulaşmak için, karma üretimini tamamen durdurmak gereklidir.
Hinduizm'de Karma
Karma, önceki yaşamlarımızdaki eylemlerimizin mevcut yaşamımızda yansımasıdır. Budistler gibi, Hindular da yeniden doğuş döngüsünden çıkmayı ve Budist nirvanasına eşdeğer olan "kurtuluş" anlamına gelen mokşa deneyimini yaşamayı amaçlar. Buna ulaşmanın birkaç yolu vardır, ancak genellikle üç "yol" (mârga) tanımlanır:
- Karma mârga veya "eylem yolu", doğumumuzdan dolayı tabi olduğumuz görevleri yerine getirmeye dayanır. Hindular için bu, doğdukları kastla ilgili görevlerdir (dharma).
- Jñana mârga veya "bilgi yolu": bize gerçek bilgiyi gizleyen dünyanın yanıltıcı maddeciliğini reddetmeye dayanır. Bu yanılsama (mâyâ), her şeyin geçiciliğinin farkındalığından bizi uzaklaştırır. Sadece çilecilik ve meditasyon uygulamaları, bizi mâya tarafından yaratılan arzular dünyasının üzerine yükseltebilir.
- Bhakti mârga veya "adanma yolu": en popüler yol olup, genellikle Râma veya Krishna gibi bir tanrıyla özdeşleşmeyi teşvik eder.
Batı felsefemizin kavramlarından çok uzak olan karma inancı, bu hayatta tamamlanamayan bir şeyin, doğumla ilgili görevleri yerine getirmek koşuluyla, bir sonraki hayatta tamamlanabileceğini ve böylece kişinin daha pozitif bir yeniden doğuş umudu taşıyabileceğini vurgular.
Karmanın ötesinde, dharma, özellikle Hinduizm'de, Hint felsefesinin bir diğer ana unsurudur. Karma eylem ve sonuçları, dharma ise ahlaki görevleri, düzeni ve etik davranışı temsil eder. Bu, kozmik uyumu destekleyen ve bireyi erdem yoluna yönlendiren evrensel yasadır. Bir Hindu'nun günlük yaşamında, dharma, toplumdaki, ailesindeki ve yaşam evresindeki konumuna göre belirlenen sorumluluklar ve yükümlülüklerle kendini gösterir. Böylece, dharnaya uyarak kişi, karmasına katkıda bulunur, çünkü görevine uygun hareket etmek başlı başına erdemli bir eylemdir.
Budizm'de, dharma terimi genellikle Buda'nın öğretilerine atıfta bulunması sebebiyle farklı bir anlam taşısa da, etik bir şekilde yaşama ve Sekiz Aşamalı Asil Yol'u takip etme fikri benzer bir şekilde Budizm'de de mevcuttur. Bu, acının sona ermesine ve aydınlanmaya giden yol olarak kabul edilir. Budistler, günlük yaşamlarında karma ilkelerini, olumlu düşünceler, sözler ve eylemler geliştirerek ve deneyimlerinin derin nedenlerini anlamaya çalışarak pratiğe dökerler.
Uzmanlarımızın yorumu: Kaderin ve eylemlerin buluşmasıKarma kavramı, bizi eylemlerimizin derinliğini ve bunların yaşamımız üzerindeki etkisini düşünmeye davet eder. Her düşünce, söz ve eylem, geleceğimizi şekillendirmeye katkıda bulunur ve bizi kaderimizle sürekli bir diyaloğa sokar. Dharma, etik ve görev çağrısıyla, bizi evrensel yasalar ve kendi özümüzle uyum içinde bir yaşama yönlendirir.
Bu düşünceler karşısında, yaşam yolunda daha derin bir anlayış ve rehberlik aramak doğaldır. Bu kavramları daha fazla keşfetme ve kişisel yolculuğunuza nasıl uygulayabileceğinizi anlama isteği duyuyorsanız, bir rehber, bilgelik ve destek açısından değerli bir kaynak olabilir. Karma'nızın karanlıkta kalmış bölgelerini aydınlatmak veya eylemlerinizin dharma'nızla uyumlu olmasını sağlamak için bir rehber, bu denge ve uyanış arayışınızda size eşlik edebilir.
Hayatlarını bu kadim yasaların incelenmesine ve uygulanmasına adamış olan uzmanlardan tavsiye almak için el uzatmaktan çekinmeyin. Birlikte, varoluşun fırtınalı sularında gezinip, yaşam yolunuzu keşfederke, nihayet iç huzurunuza kavuşabilirsiniz.
Gelecek Benim
|
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir: