Psikolojik rahatsızlıklar nelerdir?
Davranışsal ve duygusal hastalık belirtilerine psikolojik hastalıklar adı verilir. Çeşitli nedenlerle kişinin düşüncesinde, ruh halinde ya da davranışlarında sorun olması halidir. Psikologlar ve psikiyatristler, testler yerine belirtilere, semptomlara ve ortaya çıkan işlevsel bozukluklara bakarak teşhis koyarlar.
İşlevsel bozukluklar, banyo yapmak, tuvalete gitmek ya da işe gitmek gibi belli rutin işleri ya da temel günlük görevleri yerine getirememektir. Belirtiler, her objektif gözlemcinin fark edebileceği işaretlerdir, örneğin aşırı sinirlilik ya da ani ruh hali değişikliği gibi. Semptomlar mutsuzluk ya da ümitsizlik gibi hasta tarafından algılanan ya da hissedilen duygulardır.
Günlük hayatta en yaygın psikolojik hastalıklar ve belirtileri hakkındaki yazımıza bir göz atalım:
Anksiyete
'Sıkıntı' anlamına gelir. Psikiyatride kaygı bozukluğu olarak adlandırılan bir grup hastalığın genel adıdır. Belirtileri: terleme, titreme, çarpıntı vs. gibi bedenseldir. Başına kötü bir şey geleceğini düşünme, rezil olmaktan, komik duruma düşmekten korkma gibi düşünsel belirtileri de vardır.
Panik atak
Endişe ya da korku gibi duyguların nöbetler şeklinde ortaya çıkma durumudur. Hemen herkeste görülebilmesine rağmen bazı kimselerde kronikleşmiştir ve ilaç tedavisi gerektirir. Başlıca belirtileri korku, kalp çarpıntısı, mide bulantısı, baş dönmesidir. Panik atağı olan kimseler çoğunlukla kendilerini güvende hissettikleri bir yere gitmek isterler. Atak şiddetliyse titreme ve bayılma da olabilir. Sık sık panik atak yaşayan kişiler kapalı, karanlık ve gürültülü yerlerden hoşlanmaz, evlerinden başka yerde kalmamaya özen gösterir ve kapalı yerlerde hep kapıya yakın durmak isterler.
Agorafobi
Panik atakrahatsızlığının kardeşi diye de tabir edilir. Panik atak sorunu olan birçok insanda değişik semptomlarla görülebilmektedir. Çevrede, apartman vb. yapıların olmadığı açık alanlarda bulunmaktan rahatsızlık duymak, otobüs, minibüs gibi toplu taşıma araçlarında seyahat etmek, büyük kalabalık mağazaların içinde tedirginlik duymak, uzak mesafe yolculuklarına çıkamamak bunlardan bir kaçıdır.
Sosyal fobiler
Başkalarının yanında rezil olacağı ya da utanç duyacağı durumlara düşeceği endişesiyle sosyal ortamlara girmekten çekinme olarak tanımlanır. En sık görülen sosyal fobi durumları şunlardır: Birisiyle tanıştırılma, konum olarak kendisinden daha yukarıda bulunan kişilerle karşılaşma, telefon etme, konuk kabul etme, bir şeyler yaparken başkaları tarafından izlenme, başkalarının kendisine "takılması", tanıdıklarla yemek yeme, başkalarının yanında yazı yazma ve toplum önünde konuşma yapmaktır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Dünyada en sık karşılaşılan psikiyatrik sorunlardan biridir. Yaşanılan kötü bir tecrübeden sonra (tecavüz, doğal afet, işkence, yoğun duygusal şiddet, saldırı, trafik kazası vs...) kişinin duygu durumunun bozulmasıyla genellikle depresyonla ortaya çıkar. Kişi uyuyamaz, kabuslar görür ve normal yaşamına çok güç devam eder. Travma sonrası duygu durum bozukluğu ana hatlarıyla bu şekildedir.
Yaygın anksiyete bozukluğu
Kişi, her şeyi kontroledersem hayatımda kötü bir şey olmasına izin vermem şeklinde bir illüzyona sahiptir. Bu sorunu yaşayan insanlar bütün kötü olasılıkları hesaplamaya çalışır ve daha sonra bu olasılıkların esiri olurlar. Sürekli olabilecek şeyleri düşünürler. Adeta geleceğe hapsolmuşlardır. Terapilerinde hayatın kontrol edilemezliğini kabullenmek ve yaşadıkları anda kalmak konusunda çalışılırsa kaygı düzeyleri azalır.
Depresyon
Depresyon, en az 2 hafta süren duygu durum çökmeleridir. Duygusal olarak çöken hasta karamsarlaşmaya ve zihinsel olarak (kendine zarar verme dahil) kötü düşüncelerle meşgul olmaya başlar. Vücudunda ağırlık ve yavaşlama ortaya çıktığı için, davranışları da içe kapanma yönünde değişir. Gün içindeki gelip geçici moral bozulmaları depresyon olarak adlandırılmaz. Geçmişte yaşanan travmalar, kayıplar, üzüntü ve zorlanmalar, hala devam eden sorunlar, yeni ortaya çıkmış zorlayıcı yaşam olayları, düşük eğitim düzeyi, yoksulluk da depresyona neden olabilir.
Bipolar bozukluk
Enerjiartışı, kolay yorulmama, aşırı neşelenme veya aşırı sinirlilik, dikkatin çabuk dağılması, uyku ihtiyacında azalma muhakeme yeteneğinde bozulma, düşüncelerde aşırı artma gibi belirtileri olan sinirsel rahatsızlık olarak tanımlanmaktadır.
Kişilik bozuklukları
İnsanı sosyal ortamından soyutlayan bozukluklardır. Bu durumlarda hasta içine kapanır veya bazı durumlarda saldırgan olabilir. Yardımcı olmaya çalışanları dinlemez. Vakit geçirmeden iyi bir hekime danışmak gerekir. Ancak tam iyileşmede doğru bir hekim seçimi kadar, hastanın iyileşme çabası da önemlidir.
Yeme bozukluğu
Yeme bozukluğu, kişinin mental veya duygusal durumundan kaynaklanan bir bozukluk nedeniyle yetersiz veya aşırı besin tüketimine yol açan olgular bütünü olarak tanımlanır. Yeme bozukluğu, sağlıksız yeme alışkanlıklarının gelişmesine neden olan bir dizi psikolojik durum olarak tanımlanabilir. Yiyecek, vücut ağırlığı veya vücut şekline olan bir takıntıyla başlayabilir. Ağır vakalarda çok ciddi sağlık problemleri görülür.
Bağımlılıklar
Hem bedensel hem ruhsal alanda ortaya çıkan klinik tablo, uzantıları olan toplumsal sorunlar beraber düşünüldüğünde çağımızın en önemli sağlık sorunu olmaya aday görünüyor. Çocuk, ergen ve genç erişkinlerde görülen madde bağımlılığı sorunu ülkemizde ve dünyada yeni karşılaştığımız bir sorun değildir. Madde bağımlılarını tedavi ve rehabilite ederek onların sağlıklarından sorumlu bireyler olmalarını sağlamak gerekir.
Cinsel problemler
Cinsel sorunların yüzde biri bedensel faktörlere dayanırken geri kalan sorunların çoğu psikolojik faktörlere bağlıdır. Cinsel problemlerin tedavisi mümkün olmasına rağmen çoğu kişi bu problemini yok saymaya çalışır ve tedavidenkaçınır. Sebepler kişiden kişiye değişse de genellikle cinsel açıdan ailevi baskı altında yetişmiş kişilerde cinsel problemler kaçınılmazdır. Cinsellikle ilgili yanlış bilgilendirilmeler, yaşanmış kötü tecrübeler de cinsel sorunlara yol açabilir.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir: